18 Mart 2013 Pazartesi

Michelangelo Sistine Şapeli

Michelangelo - Sistine Şapeli






















Uzun zamandır bloga yine bir ressamın hayatını ve sanatı hakkında yazı yazmayı planlıyordum ama açıkcası sayın Canarinodan çekiniyordum,"Bu tablonun aynısını sen de yaparsın" diyecek diye. Tabiki iltifatta bulunuyor kendisi ama bir sonraki yazım öyle biri hakkında olsun ki Canarino bile "hadi ya olamaz bu, yok canım" desin istiyorum. Düşündüm taşındım meşhur Michelangelo'yu seçtim. Her ne kadar Gustav Klimt'i çok beğensem de Michelangelonun en büyük ressam olduğunu düşünüyorum.



Michelangelo Buonarroti

1400-1500 yüzyıllarında yani rönesans döneminde yaşamış ressam, heykeltıraş, mimar ve şairidir. Ben bu yazıda sadece resim ve heykeltraş sanatı hakkında yazacağım.




Michelangelo deyince akla tabiki ilk olarak kıyamet günü tablosu ya da sistine chapel eseri gelir Michelangelo aslında kendisini heykeltıraş olarak görür ve heykeltıraştaki ustalığını kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral David'in heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen David’i yaratır.





1500 yüzyılın başında Papa II Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikan’ın yanındaki Sistine chapeli'nin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. 3 yıl sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasının da, her biri ve Adem ve Havva, Nuh tufanıyla ilgili incil'in eski ahit’inden alınma öykülerden esinlenerek yapılan resimlerin bulunduğu dokuz pano bulunan freskin yan unsurları da mitolojik figürlerle bezelidir. Özellikle ”Ademin yaratılışı" ismindeki sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir.

1534’te Papa III. Paulus’un heykeltıraşı ve mimarı yapılan Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’nin sunak duvarına bir ’Kıyamet günü' tasviri yapmasını ister. Meryemin göğe yükselişi, İsanın vaftizi ve Musa'nın hükmünün anlatıldığı freskler süsler bu duvarı.



Kıyamet günü tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa IV. Paulus ise, tablodaki imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyu biraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur: “Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.” Michelangelo’nun yaşadığı çağ, kendisiyle boy ölçüşebilecek derecede yetkin ressam ve heykeltıraşçılara da tanıktır aynı zamanda.



Bunların başında Rafael ve Leonardo Da Vinci gelir. Bu sanatçılar arasında keskin ancak hoşça bir rekabet vardır. Anlatılan bir öyküye göre, sanatçının rakiplerinden Rafael ve Bramante, işbirliği yaparak Michelangelo’ya Sistine Kilisesinin işini verdirmeye çalışırlar. Böylelikle, kendini ressamdan çok bir heykeltıraş olarak kabul eden Michelangelo, bu işi kabul etmeyerek Papanın gözünden düşecektir. Ama gelin görünki gerçekler planlandığı gibi olmamıştır. Michelangelo dünyaca ünlü sistine kilisesinin tavanını görenleri hayrete düşürecek güzellikte ve ihtişamlı bir şekilde tamamlar.



Michelangelonun eserlerini nerelerde görebilirsiniz:

Pietà, St. Peter's Basilica - Vatican City / Roma – Italya

David heykeli, Galleria dell'Accademia - Floransa – Italya

Sistine Chapel Apostolic Palace the residence of the Pope in Vatican City / Roma

Slaves Louvre Paris – Fransa / yarısı da Galleria dell'Accademia, Florence - Italya



Bu tablo sistine chapel'ın tavanındaki yaratılıştan alıntıdır. Genelde avatar olarak çok görmüşüzdür. Hatta becerikli türk hanımları ne kadar çok tepsi, kutu vesaire süslemişlerdir bu resim ile.



Not: Bu tavanin altinda calismak icin Pope bile olmaya raziyim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder